Emre Belözoğlu: Ne benim Galatasaray’a ihtiyacım var ne Galatasaray’ın bana ihtiyacı var
Türk futbolunun efsane isimlerinden Başakşehir Teknik Yöneticisi Emre Belözoğlu da Asist Analiz’in konuğu olduğu programda Fenerbahçe taraftarının dağılmasından dolayı üzgün olduğunu ifade etti.
Genç teknik adamın açıklamalarından bazı bölümler şöyle oldu:
Avrupa’da teknik direktör olmak en büyük arzum. Avrupa’ya teknik adam bazında baktığımızda çok geliştirici olduğunu düşünüyorum. Bazen olaylara bir de Türkiye’nin öbür ucundan bakabilirsin, oradan ötekine bakabilirsin. Futbolcu olarak başardım, teknik direktör olarak da inşallah başaracağım. Çok değerli teknik adamlar var ama ben kimseyi idol olarak görmüyorum. Benim için dünya futbolunu değiştiren kişi Johan Cruyff. Bunu futbol adına, teknik direktörlük adına, felsefe adına söyleyebilirim. Büyük resimde Cruyff diyebilirim.
Galatasaray’ı yönetebilir misin?
Daha önce “Büyük sözler, büyük sözler söylemek doğru değil” dedim… Galatasaray’ı yönetmeye hiç niyetim yok. Okan Buruk gibi Galatasaray’ın içinden yetişmiş başarılı bir hoca var. Selçuk İnan, Arda Turan inşallah. gelecekte… Gönlümdeki takım Fenerbahçe O gün verdiğim cevaba spekülasyon yaptılar.Galatasaray’ın da Galatasaray’ın da bana ihtiyacı yok.Ben zaten Türkiye’ye geldiğimde bir tercih yapmıştım ve bu seçimimden çok memnunum. Şimdi ben de Fenerbahçe’yi yönetmeyi düşünüyorum hayır Başakşehir ile başarılı olup Avrupa’ya gitmek istiyorum Fenerbahçe’den Emre oldum zaten… Yarın yollarımız kesişirse Fenerbahçe olmasını isterim çünkü. Fenerbahçe’yi tercih ettiğim için çok şey yaşadım.Artık onlarla yaşamamayı öğrendik.Çok fazla hakaret olmadıkça çıkarmaya çalışıyorum.Taraftarın ortasındaki parçalanmayı görmek beni üzüyor. yıllarca futbolculuk ve teknik direktörlük yaptığım Fenerbahçe’de.
Teknik müdür olma hayalimizi ne değiştirdi?
Futboldan daha kötü. 25-30 genci yönetiyorsunuz. Türkiye’de bu mesleği icra etmek kolay değil. Futbola ve inşallah bir gün ülke futboluna katkı sağlayacağım için bu kararı aldım. Futbolcu olmak kolaydı teknik direktör olmak çok zordu. Ailemde herkes bundan şikayetçi. Çocuklar şikayet eder, ebeveynler şikayet eder. Onlar için fazla zamanım yok. Futbolu hayatımın merkezine koydum. Ailemle birlikte geçirdiğim çalışma ortamında da kaliteli vakit geçiriyorum. Çok uzun olmasa da onlara 1-2 saat ayırıyorum. 40 yaşından sonra hayata farklı bir gözle bakmaya başladım. Ailemle ve futbolla vakit geçirmek benim için yeterli.